İstanbul'u Sergilerle Öğrenmek: "Tam Yerinden: İstanbul'a Panoramik Bakışın Tarihi"
Yazan: Ezgi Sesil Coşkuni, Sergi Rehberi
Doğup büyüdüğüm şehir olan İstanbul'un eski sokaklarını keşfetmeyi hep sevdim ama özellikle son bir senedir kültürel varlıklarına olan ilgim oldukça arttı. Saraylar, camiler, sarnıçlar... İstanbul gez gez bitmiyor. Hep öğreneceğiniz yeni bir yanı çıkıyor.
Bu sene İstanbul konulu sergilerin sıklığı belki dikkatinizi çekmiştir. Şehrin tarihini, sanatını öğrenmek adına bu sergilerden nasıl yararlanabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
“Tam Yerinden” sergisi Pera Müzesi'nde 26 Ekim'de açıldı ve 18 Ağustos'ta kapanıyor, sergiyi ziyaret etmek için son günler. İstanbul'un panoramik temsil tarihini keşfetmemiz için bir kapı aralayan sergi, merkezine on dokuzuncu yüzyıla ait eserleri alsa da, daha erken tarihli eserler de mevcut. Panoramaların yanı sıra İstanbul ile ilgili tasvirleri sadece kağıt üzerinde değil; haritalar, fotoğraflar ve kartpostallarda da görüyoruz.
Bu yazıyı yazarken, İstanbul hakkındaki bilgilerimizi artırmak bir yana, sergiyi gezerken size rehberlik etme ihtimalini de düşünerek, sergileme sırasına göre ele almak istedim. Sergiyi ziyaret edemeyecekler için sanal tura buradan ulaşabilirsiniz.
Girişte hemen sağ tarafımızda yer alan (Görsel 1) Melchior Lorichs'in 1559 tarihli "Konstantinopolis Görünümü" panoraması ile başlamak isterim. Danimarkalı bir ressam olan Lorichs, Osmanlı İmparatorluğu payitahtına, Kutsal Roma Germen İmparatoru'nun elçisi olarak İstanbul'a gelen Baron Von Busbeque'in seyahat heyetinde gelmiştir. 1555-1559 arasında Osmanlı ülkesinde bulunmuştur.[1]
Panorama 42,5 x 1127,5 cm boyutlarında ve 21 parçadan oluşmakta. Sergide bir video olarak gösterilen bu panoramada Haliç surları ve birçok detay keşfe açık olmakla birlikte, videonun hızından dolayı detayları yakalamak oldukça güç, yakınlaştırarak detaylı incelemek isterseniz esere şuradan ulaşabilirsiniz. Dönemin İstanbul'una dair çeşitli unsurlar içeren bu panoramanın ilk parçasında bizi Top Kapısı karşılıyor (Görsel 3 ve 4)
Eserde kuleleri takip eden perde duvarlarda “das hinterste Schlossthor” (En Arkadaki Saray Kapısı) ve “Porta de lisole” notu okunur.[2] Burada tasvir edilen, 1453 yılından sonra “Topkapı” adıyla tanınan, Bizans döneminde ise Aziz Demetrios/ Azize Barbara veya Akropolis olarak adlandırılan kapıdır.[3] Günümüze ulaşamayan bu kapıdan özellikle bahsetmek istememin nedeni, hem Bizans ve Osmanlı dönemleri ilişkisi hem de Topkapı Sarayı'na adını veren kapı olmasıdır. Doğan Kuban şöyle anlatıyor:
"Topkapı Sarayı adı 19. yüzyılda uydurulmuştur. Eski Osmanlı belgelerinde sarayın adı Saray-ı Hümayun ya da Saray-ı Cedide-i Amire olarak geçer. Topkapı adı, I. Mahmut'un bu kapının orada bulunan sahil sarayından gelmektedir. Bu saray 1862'de yanınca adı Saray-ı Hümayun'a verilmiştir. Bu ad değişikliği kolay olmuştu çünkü imparatorluk sarayı artık Dolmabahçe'ydi."[4]
Video ekranının hemen altındaki camekanın içinde Grelot'nun "İstanbul ve Topkapı Sarayı'nın Panoramik Görünümü" adlı eserini görmekteyiz. Eklediğim görselde soldan sağa Top Kapısı Sepetçiler Kasrı/Köşkü ve Cebeci (Yalı) Köşkügözükmekte (Görsel 6). Günümüzde bu yapılardan sadece Sepetçiler Kasrı bulunmakta ve Yeşilay Genel Merkezi olarak kullanılmaktadır(Görsel 7). Bu yapı Sultan İbrahim(1640-1648) tarafından yaptırılmış, I. Mahmut tarafından kapsamlı bir tadilata uğramıştır.[5]
Yalı(Cebeci) Köşkü’nün bulunduğu yerde Sultan Beyazıd’ın yaptırdığı Mermer Köşk olarak bilinen bir yapı bulunmaktadır, III. Murad tarafından bu Mermer Köşk’ün yerine yeni ve daha güzel bir köşk yaptırmak istemiş, emriyle Yalı Köşkü bina edilmiştir.[6]
Padişahların bahçe kasırlarını bir dinlenme ve eğlenme yeri olarak genellikle yaz aylarında kullandıkları bilinmektedir.[7] Ayrıca burada müzik fasılları ve eğlenceler düzenlendiği de bazı eserlerde belirtilmektedir.[8] Bu yalılardan Padişah donanmanın sefere çıkışı ya da dönüşünü de izliyordu. Osmanlı devletinde donanmanın denize açılması sırasında yapılan merasimler için Yalı Köşkü’nün kullanıldığına[9] yönelik pek çok örnek vardır.[10]
Bu eserin hemen karşısında bizi 19. yüzyılın başlarında, Galata Kulesi'nden yapılmış anonim bir panorama karşılamakta (Görsel 8). Kâğıt üzerine mürekkep ve suluboya ile yapılmış bu eserde eski İstanbul hakkında keşfedeceğiniz onlarca detay olmakla birlikte, yazıyı fazla uzun tutmamak niyetiyle yalnızca birkaçına değineceğim.
Doğan Kuban ise köprülerden söyle bahsediyor:
"İlk Köprü, Cisr-i Atik, II. Mahmut'un cuma namazına gidebilmesini kolaylaştırmak için 1836'da Unkapanı ile Azapkapı arasında yapılmıştı...Eminönü ile Karaköy arasında, 1845'te II.Mahmut'un annesi Bezmialem Sultan'ın yaptırdığı ünlü Galata(Karaköy) Köprüsü de ahşaptandı."(Görsel 10)[12]
Aynı panoramanın sağ tarafında oldukça yeşil bir alan görmekteyiz, burası servi ağaçları ile kaplı Beyoğlu Mezarlığı idi (Görsel 11).
"Pera'da yaşayan Levantenlerin, gümüşsuyu yamaçlarındaki diğer mezarlıktan ayırt etmek için Petit Champs des Morts (Küçük Mezarlık) olarak adlandırdığı bu gömü alanı 1860-64 arasında ortadan kaldırılmıştır."[13]
Mezarlığın yan tarafında Büyük Hendek Caddesini görüyoruz(Görsel 11, sarı kare).
Galata Kulesi, Beyoğlu'nda Ceneviz kolonisinin -1348-1349 yılları arasında[14]- inşa ettiği bir sur sisteminin parçası idi. Matrakçı Nasuh'un minyatüründe etekleri Azapkapı ve Karaköy arası olan bu sur sistemini net olarak görebiliyoruz (Görsel 12). Caddeye bu ismin verilmesinin nedeni Galata surlarının dışındaki hendektir. Panoramada hendek hala gözükmekte. Büyük Hendek Caddesi'nin şimdiki görünümü ise en popüler fotoğraf çekim alanlarından biri (Görsel 13).
İlerlediğimizde, kırmızı ve mavi tonlarıyla dikkati çeken, on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında yapılan "Galata sırtlarından İstanbul'un panoramik görünümü" isimli Anonim eserde(Görsel 14) Galata Kulesi ve Surları ile başka bir tasvirde karşılaşıyoruz(Görsel 15-16).
Aynı eserde keşfe açık daha birçok ayrıntı var. Resmin sol tarafında Galata Kulesi ve surlar varken sağına doğru gözümüzü kaydırdığımızda Kasımpaşa Tersanesi'ni görüyoruz(Görsel 17).
Tersanenin geçmişi Fatih Sultan Mehmet zamanına kadar gidiyor. Haliç’te, Fatih Sultan Mehmet’in yaptırmış olduğu birkaç rıhtım, gemilerin barınması için yaptırılmış gözler, bir mescit ve Kapudan Paşa’nın köşkünden başka bir şey yoktur.[15] Yavuz Sultan Selim, 1515 senesinde, donanmayı geliştirme amacı ile Sadrazam Piri Paşa nezaretinde, İstanbul’un Kasımpaşa bölgesinde bir tersane kurdurmuştur. Burada gemilerin inşa edileceği ve seferden dönen gemilerin çekileceği üstleri kapalı gözler yapılmıştır.[16]
Birkaç eser ileride, III. Selim'in saray mimarı Melling'in "İstanbul'un panoramik görünümü eskizi" adlı eserini görmekteyiz. Grafit ile çizilmiş bu eskizde günümüze ulaşamayan birçok yapı var aslında. Bunlardan biri, eskiden Tophane'de, Tophane-i Amire binasının aşağısında, Kılıç Ali Paşa Camii'nin yanında bulunmuş olan Top Arabacıları Kışlası binasıdır(Görsel 18).
"III. Selim(1789-1808)'in Osmanlı Ordusuna yönelik ıslahat programı kapsamında inşa edilmiştir. 1823'teki Firuzağa yangınında zarar gören kışlayla bütünleşen caminin yerine Nusteriye Camii inşa ettirilmiştir."[17]
Söz konusu eserde daha önce bahsettiğim Top Kapısını da önden görebiliyoruz(Görsel 19). Bu eser ve sergi sayesinde ilk kez bu kapıyı tam olarak önden görme fırsatı yakalamış oldum.
Biraz daha ilerleyip odaya girdiğimizde Barker'ın Galata Kulesi’nden yaptığı panoramasını görüyoruz.. Siyah beyaz panoramanın önündeki ekranlarda panoramada bulunan camilerden hamamlara kadar her eserin detaylı açıklamalarına dijital ekrandan ulaşabiliyoruz(Görsel 20). Hazırlanışında ne kadar emek verildiği hemen anlaşılıyor. Bu ekranlar, izleyiciler için oldukça keyifli bir bilgi edinme ortamı sağlamış durumda. Dikkat edilirse Galata Kulesi ve Surlar da yine olduça iyi görünmekte. Bu ilginizi çektiyse, sergi için hazırlanan kitapta Baha Tanman'ın, Anonim panorama ve Barker panoraması karşılaştırması üzerinden yapılar hakkında verdiği bilgileri okumanızı tavsiye ederim.
Barker'dan çıkıp sergiye devam ettiğimizde solda karşımıza yangın mahallini gösteren panoramik bir fotoğraf çıkıyor(Görsel 21). Bu panorama 5 haziran 1870'teki Büyük Pera yangınının etkisini dehşet verici şekilde gözler önüne seriyor.
"Haziranın beşinci gününün öğleden sonrasında bölgenin kuzeydoğu köşesindeki Feridiye Sokak’ta başlayan Büyük Beyoğlu Yangını, üç ana, on iki yan kol halinde batıda Tepebaşı’na (Petits-Champs) ve kuzeyde Dolapdere’ye doğru ilerlemiş ve neredeyse tüm gün boyunca sürmüştür...(bu panorama) dönemin en büyük sigorta şirketlerinden biri olan Sun Fire Sigorta Şirketi’nin Londra Metropolitan Arşivleri’nde bulunan evrağı arasındadır."[18]
Bu yangın ile evsiz kalan insanlara bir takım yardım çalışmaları yapılmış. Osmanlı hükümeti de bu insanların sıkıntılarını gidermeye çalışmış, iane komisyonları kurmuştur. Ayni zamanda dış ülkelerden gelen yardımlar da kabul edilmiştir. [19]
Eserler üzerinden İstanbul'a dair daha nice bilgi edinilebilir. Gerisini sizin sergiyi gezerken ki keşfinize bırakmak isterim. Bu serginin, bir sonraki yazıda inceyeceğim Meşher'deki “Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar” ile beraber gezildiğinde çok daha bütünlüklü bir deneyim sağlayacağına inanıyorum. Bir sonraki yazı da bu sergi ile ilgili olacak. Umarım bu yazı dizisi sergileri gezerken İstanbul hakkında bilginizin bir miktar daha artmasına katkıda bulunur.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.
Kaynakça:
[1]"Melchior Lorichs'in İstanbul panoramalarındaki Osmanlı kimdir?" Güran ve Abalı, 2011.
[2]Fischer, Constantinople, 9, 51. Hem bu hem de diğer İtalyanca notları Lorichs Vavassore haritasından almıştır (1520-1530), bkz. Fischer, Constantinople, 41,51; Oberhummer, Konstantinopel; krş. Mango ve Yerasimos, Melchior Lorichs, 7.
[3]Bu isimler, Bizans döneminde yakında bulunan Aziz Demetrios ve Azize Barbara kiliselerine atıf yapar, bkz. Effenberger, Buondelmonti, 24-25; Asutay-Effenberger, Istanbul, 38; Lorichs, Demetrios kilisesini üçüncü perde duvarın gerisinde resmetmiş; adını da yazıyla eklemiştir, bkz. Oberhummer, Konstantinopel, 10; Fischer, Constantinople, 51; Akropolis Kapısı ile ilgili yeni bir çalışma için, bkz. Paul Magdalino, “The ‘Columns’ and the Acropolis Gate: a Contribution to the Study of the Ceremonial Topography”, Philopation. Spaziergang im kaiserlichen Garten. Beiträge zu Byzanz und seinen Nachbarn, Festschrift für Arne Effenberger zum 70. Geburtstag, ed. Neslihan Asutay-Effenberger ve Falko Daim (Mainz: Verlag des Römisch-Germanischen Zentralmuseums, 2012), 147-156.
[4] Doğan Kuban, İstanbul Bir Kent Tarihi, 2021.
[5]Baha Tanman, "III.Selim Dönemine Ait İki Panoramada İstanbul'un Şehir Dokusu ve Mimari Detayları",Tam Yerinden: Istanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi sergi kataloğu, 2023.
[6]Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i Selânikî, haz. Mehmet İpşirli, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul 1989, c.I, s. 88-90-100-237-433.
[7]Tarım, “16. Yüzyılda Osmanlı Sarayı’nda Eğlence ve Meclis”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, c.IV, sayı 1, 2007, s.5.
[8]Necdet Sakaoğlu, Saray-ı Hümayun Topkapı Sarayı, Denizbank Yayınları, İstanbul, s.38.
[9]Nalan Karaöz, III.Selim Döneminde Donanmada Yapılan Merasimler, yüksek lisans tezi, İÜ.,SBE, Akdeniz Dünyası, s.37.
[10]İzzî Tarihi, Z. Yılmazer, Türkiye Yazma Eserler Kurumu, İstanbul 2019, s.30.
[11]"1838'de Azapkapı - Unkapanı arasında inşa edilen Eski köprü ile artan ihtiyacı karşılamak amacıyla 1846'da açılan Karaköy Köprüsü, İstanbul ve Galata arasındaki insan akışını hızlandırır." Ekrem Işın, İstanbul'da Gündelik Hayat, Yky, 2023.
[12]Doğan Kuban, İstanbul Bir Kent Tarihi, 2021.
[13]Baha Tanman, "III.Selim Dönemine Ait İki Panoramada İstanbul'un Şehir Dokusu ve Mimari Detayları",Tam Yerinden: Istanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi sergi kataloğu, 2023.
[14]Batuhan Burhan ERDOĞAN, "GALATA KENT SURLARI VE KORUMA ÖNERİLERİ", İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2011.
[15]Doğan Kuban, İstanbul Bir Kent Tarihi – Bizantion Konstantinopolis İstanbul, çev. Zeynep Rona (İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2012), 281.
[16]İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, 2. bas. (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1984), 396-97.
[17]Google Arts&Culture - İstanbul Araştırmaları Enstitüsü
[18]Ahmet A. Ersoy & K. Mehmet Kentel, "'Kül Panorama', Adli Pratikler, Fotoğraf ve 1870 Beyoğlu Yangını", Tam Yerinden: Istanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi sergi kataloğu, 2023.
[19] Merve Cemile Keyvanoğlu, "1870 Büyük Beyoğlu Yangını", OTAM, 41 /Bahar 2017, 169-190.
Emel Sarıoğlu, Topkapı Sarayı Sepetçiler Kasrı Tarihçesi ve Yerleşim Düzeni, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 2021
Merve Aslı Kara Yüksel, İstanbul'da 19. Yüzyıl Kentsel Dönüşümleri: Kasımpaşa Örneği, İzmir Akdeniz Akademisi Dergisi, No. 9, Yaz/Summer 2021, 38-57, DOI 10.32325/iaad.2021.3
Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi sergi kataloğu, 2023.
Url1 Vasiliki Papadopoulou, "Melchior Lorichs’in İstanbul Panoramasında Haliç Surları ve Kapıları"
Url 2 https://digitalcollections.universiteitleiden.nl/view/item/2026523
Url 3 https://www.canercangul.com/
Url 4 https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/97204