ÇEKÜL Akademi Eğitimleri Yeniden Başladı
Pandemi koşulları nedeniyle Kentsel Koruma Eğitimleri Bahar Dönemi ve KEMEP programlarının bir bölümünü ertelemiş olan ÇEKÜL Akademi, kademeli normalleşmeyle birlikte tüm koruma tedbirleri alınarak eğitim başlıklarını hayata geçirmeye başladı.
Kentsel Koruma Eğitimleri, uygulamaya dönük uzmanlık alanlarından katılımcılarla Ağustos ayı içinde Şerifler Yalısında uygulandı. Düzenlenen eğitim programları sırasıyla “UNESCO Dünya Mirası ve Yerel Yönetimler”, “Yapı Özelliklerine Göre Müdahale Teknikleri”, “Koruma Alanları İçin Kentsel Tasarım Rehberi” ve “Tarihi Yapılarda İşlevlendirmeye Yönelik Yaklaşımlar ve Tarihi Dokularda Yeni Yapı Tasarımı”.
UNESCO ve Evrensel Değerler
Yıldız Teknik Üniversitesi, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nevra Ertürk, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarihi Alan Başkanlığından Muzaffer Şahin, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kültür ve Turizm Uzmanı Evrim Ulusan ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ömer Devrim Aksoyak’ın yönetiminde düzenlenen “UNESCO Dünya Mirası ve Yerel Yönetimler” eğitimine belediyelerin UNESCO ve alan yönetimi çalışmaları yapan birimlerinden uzmanlar katıldı.
Yerel yönetimlerin kültürel, doğal ve karma varlıklarını UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi altında daha görünür kılmak üzere hazırlayacakları adaylık dosyalarına ilişkin yöntem bilgisinin aktarıldığı bu kapsamlı eğitim, 12 Ağustos’ta Doç. Dr. Nevra Ertürk’ün sunumuyla başladı. Ertürk, UNESCO ve ilgili kurumlar İCOMOS, İUCN, İCCROM ve Dünya Miras Komitesi kuruluşlarının amaçları, çalışma sistemleri ile ilgili bilgileri anlatarak UNESCO’nun 1972 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi’ne göre oluşturulan ve Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen Dünya Mirası Listesi ile ilgili güncel bilgileri paylaştı. 2014-2018 yılları arasında UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyeliği ile Somut Kültürel Miras İhtisas Komitesi Başkanlığı görevlerini yürütmüş olan Nevra Ertürk bu görev süresince elde ettiği tecrübeleri de aktardı. Eğitim, Dr. Ömer Devrim Aksoyak’ın sunumuyla devam etti. Aksoyak, 41. Dünya Miras Komitesi toplantısında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan Aphrodisias Antik Kenti Alan Yönetim Planıyla ilgili bilgiler verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarihi Alan Başkanlığı Müdür Yardımcısı Muzaffer Şahin, 1985 yılında Dünya Kültür Mirası Listesine giren İstanbul’un hangi kriterlerle listeye girdiğini aktarırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünde Kültür ve Turizm Uzmanı olarak görev yapan Evrim Ulusan da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi sürecine Kültür ve Turizm Bakanlığı penceresinden bir bakışla yaklaşarak yerel ile ilişkileri ve beklentileri anlattı. UNESCO’ya artık her yıl bir dosyanın iletildiğini vurgulayan Ulusan, yerel yönetimin hazırlayacağı güçlü bir yönetim planı çalışması ile birlikte adaylık dosyası sürecinin de daha sağlıklı yürütüleceğinin altını çizdi.
Eğitim, kentlerin sadece UNESCO odaklı değil, miras alanlarını evrensel normlara göre koruyabilecekleri vurgusuyla sonlandı.
Yapıyı İhtiyaçları Özelinde Ele Almak
Yüksek Mimar ve Restorasyon Uzmanı A. Nüvit Bayar yönetiminde gerçekleştirilen “Yapı Özelliklerine Göre Müdahale Teknikleri” eğitimi, yapıya göre restorasyon yaklaşımının altını çiziyor; tarihi yapıyı kavrama ve durumunu tespit etme esaslarının yanı sıra restorasyon süreçlerinde izlenecek koruma ilke ve yöntemleriyle malzeme bilgilerini de pekiştirmeyi amaçlıyor. Eğitim kapsamında eser belgeleme çalışmalarını vurgulayan Bayar rölöve, restitüsyon, yerinde inceleme, görsel belgeleme ve analizler üzerinde durdu; malzeme türleri ve yapım teknikleri ile bütünleme, yenileme, rekonstrüksiyon kavramlarını örnekler üzerinden anlattı. Eğitim son gününde, Beyazıt’taki tarihi Süpürgeciler Hanı ziyaretiyle son buldu.
Kentsel Tasarım Rehberinin Önemi
Dr. Alp Arısoy
Ülkemizde kentsel tasarım rehberlerinin hazırlanma sürecine altlık oluşturmak, yaklaşım, uygulama ve teorik arka planın tartışılmasını sağlamak amacıyla Dr. Alp Arısoy tarafından verilen eğitim kapsamında bu rehberlerin yerel yönetimlerce nasıl hazırlanıp uygulanacağına dair bilgiler, örnek uygulamalar üzerinden anlatıldı. Kentsel tasarım rehberlerinin kentler için neden gerekli olduğunu, dünyadaki gelişmeleri ve Türkiye’de izlenen süreci modeller üzerinden anlatan Arısoy’un sunumunu, Kadıköy Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğünden Batuhan Akkaya’nın bilgi aktarımı ve deneyim paylaşımı izledi. Akkaya, birimleri tarafından hazırlanan kentsel tasarım rehberinin sürecini aktardı. Eğitim, Emirgan’ın kentsel tasarım senaryosu üzerine yapılan atölye ve katılımcıların sunumuyla son buldu.
ÇEKÜL Vakfı, yürüttüğü çalışmalarla olduğu gibi, yayınlarıyla da kentsel koruma süreçlerini yerelle paylaşıyor ve takip ediyor. Türkiye’de kentsel korumada ve koruma bilincinde belli bir noktaya gelindi. Bundan sonraki önemli aşama, koruma sürecinin devam etmesi. Bu bağlamda kentsel tasarım rehberleri özellikle önem taşıyor.
Korumada Önemli Bir Başlık: İşlevlendirme
ÇEKÜL Akademinin yakından izlenen eğitim başlıklarından bir diğeri “Tarihi Yapılarda İşlevlendirmeye Yönelik Yaklaşımlar ve Tarihi Dokularda Yeni Yapı Tasarım”, yüksek mimar ve restorasyon uzmanı Y. Metin Keskin yönetiminde gerçekleştirildi. Korumanın önemli adımlarından biri tarihi yapıların günümüz koşullarına göre yeniden değerlendirilmesini, işlevlendirilmesini sağlamak. Sağlamlaştırılan tarihi yapıların nasıl yaşatılabileceğinin araştırılarak uygulanması anlamına gelen yeniden işlevlendirme, koruma yöntemlerinden sadece biri. Bu yöntem farklı ölçeklerdeki müdahalelerle yapıların çağdaş ihtiyaçlara ve kullanımlara uygun hale getirilmesini amaçlıyor; yapıların yeni işlevlerle donatılması ve değerlendirilmesini içeriyor.
Tarihsel çevrenin koruma/kullanım dengesi gözetilerek güncel kent yaşamına katılmasını sağlayacak yeni yaklaşımları belirlemek, tarihi yapıların yanında yapılacak yeni yapıların niteliklerini, tasarım süreçlerini ve çevresel etkilerini tartışmayı zorunlu kılıyor.Eğitime restorasyonun tarihten günümüze kadarki gelişim süreci hakkında bilgiler vererek başlayan Y. Metin Keskin, restorasyon başlığında uluslararası sözleşmeleri ve Türkiye’deki korumanın mevzuatını da aktardı, koruma yöntemleriyle ilgili bilgiler verdi. Eğitim, 3’üncü gününde Santralistanbul Enerji Müzesi olarak işlevlendirilen Silahtarağa Elektrik Santrali gezisiyle son buldu. 1911’den 1983’e kadar kente elektrik sağlayan ve Osmanlı Devletinin kent ölçekli ilk elektrik santrali olan Silahtarağa Elektrik Santrali, Türkiye’de kültür-sanat ve eğitim alanında bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı dönüşüm projelerinden biri.