UNESCO’nun 40. yılında 40 ülke bir arada
Selçuklu başkenti Sivas, UNESCO’nun 40. yılında uluslararası bir toplantı düzenleyerek, kent merkezindeki Selçuklu eserleri ile 1985 yılında Dünya Mirası Listesi’ne giren Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’nı dünya basınına tanıttı. Program Sivas Valiliği tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenledi.
ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, ÇEKÜL YDK üyeleri tarihçi-yazar Necdet Sakaoğlu ve restaratör mimar Nüvit Bayar da programın düzenlenmesine katkı sunan ve takip eden konuklar arasındaydı. Vali Ali Kolat, yardımcısı İsmail Karadaş, Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü, Müze Müdürü Ayşegül Canan Aygün ve ekiplerinin özverili çabalarıyla organize edilen program iki gün sürdü; halk oyunları, sema, semah gösterileri ve ikram edilen yöresel lezzetlerle somut olmayan kültürel miras öğeleri de yansıtıldı.
Çoğunluğu yabancı basın mensuplarından oluşan yaklaşık 300 konuk programın birinci günü, Arkeoloji Müzesi, Gök Medrese, Şifaiye Medresesi, Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Kent Meydanı, Kale Cami ve Kongre Müzesi'ni inceleyerek, öğleden sonra yapılan oturumda Sivas hakkında bilgilendirildi. Kangal Köpeği Araştırma Merkezi ve Kangal Balıklı Kaplıca da ziyaret edilen yerler arasındaydı.
İkinci gün ise 1228 yılında Mengücekler tarafından inşa edilen UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Ulu Cami ve Darüşşifası, ilk kez farklı ülkelerden bu kadar çok yabancı konuğu ağırladığı. Restorasyon çalışmaları devam eden dünya mirası, tarihçi-yazar Necdet Sakaoğlu’nun anlatımıyla tanıtıldı.
Divriği’de yapılan kapanış ve değerlendirme oturumunda bir konuşma yapan Prof. Dr. Metin Sözen, “Dünya uygarlık tarihleri, kendi uygarlık tarihlerini öğrenmek istiyorsa Anadolu coğrafyasından yola çıkmak zorundadır. Bu nedenle iki gündür incelediğimiz eserler, tarihi doku, kültür-sanat-bilim dahil olmak üzere dünya uygarlığının ip uçlarını vermektedir. Kültür öncelikli turizm yapmıyorsanız kendi kültür varlığınızı zedeleyebilirsiniz. İleri hedefleri iyi saptamak gerekiyor. Yeni bir planlamaya gidiyoruz. Örneğin, ÇEKÜL Vakfı olarak ‘Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları’ hazırlıyoruz. Çünkü küreselleşme, yerel değerleri ve kimlikleri tek düze hale getiriyor. Bu nedenle yerel bilgiyi iyi saptamamız gerekiyor. Küreselleşmenin beslenme alanları yarın, çürüyen bir dünyanın akıl bozukluğunu getirecektir. Bu nedenle UNESCO Sivas buluşması herkes için ruhsal bir beslenmedir. Bu ilk adımın bundan sonra da bilgi akışı ve insanca iletişimin kenetlenmiş haliyle devam etmesini diliyorum” dedi.
Dünya Mirasının 40. Yılında 40 Ülkeyle UNESCO Sivas Buluşması, farklı ülkelerden gelen UNESCO temsilcilerinin değerlendirme ve temenni konuşmalarıyla sona erdi.