Değirmendere'de Kültür Sanat Bir Arada
Deprem sonrası yaralarını sarmaya çalışan Değirmedere, kültür ve sanat ile ismini duyurmak istiyor. 17 Ağustos 1999 depreminden en çok zarar gören yerlerden biri olan bu güzel belde çarpık kentleşmenin esiri olmak üzere… Bu nedenle Gölcük Belediyesi, ÇEKÜL Vakfı ve İZEYAP Derneği işbirliği ile koruma-yaşatma projesi olarak geliştirilen Değirmendere Eski Yalı Mahallesi Projesi’nin önemi büyük.
Eski Yalı Mahallesi
Tarih, kültür ve çevre değerleriyle bütüncül bir koruma-yaşatma anlayışını esas alan proje, Değirmendere Eski Yalı Mahallesi’nin içinde bulunan 14 tescilli evin, doğal varlıklarla bir bütün olarak projelendirilerek kültür turizmi, sanat ve kültürel faaliyetlerin yapılması için uygun hale getirilmesini hedefliyor. Değirmenderi'nin sivil mimarisini yansıtan evlerin yaşaması için çalışmalar hızla devam ediyor.
Proje kapsamında, 10 Temmuz'da doğa ve kültür öncelikli ekonomik kalkınma içerikli bir panel ile Yaşadığımız Coğrafya ve Geçmişte Değirmendere konulu fotoğraf sergisi düzenlendi. ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu da panele katılan konuşmacılar arasındaydı. Panel ve fotoğraf sergisi için beldeye gelen Değirmendere’nin sevenleri, 150 yıldır yörede üretilen Değirmendere fındığını da tatma imkânı da buldu.
Kentte hız kazanan kültür-sanat hareketi pek çok sanatçıyı Değirmendere'de bir araya getiriyor. Değirmendere Eski Yalı Mahallesi Projesi'nin hayata geçmesiyle, Gölcük başta olmak üzere yörenin olumlu etkilenmesi hedefleniyor. Ayrıca Değirmendere, dünyanın ilk açık hava ahşap heykel müzesi olma özelliğine sahip. Sahil boyunca ahşap heykeller size eşlik ediyor ve doğanın ürettiğini kullanmaya devam eden insanın kültürü nasıl var ettiğini anlatıyor…