“YAŞAM, AİDİYET, VARLIK ve BİR DÖNEME TANIKLIK”
Bu yazının başlığı, tüm bunları yüreğinin derinliklerinde hisseden Mimar Mehmet Tan’a ait. Tan, “Cumhuriyet Türkiyesi’nin Misak-ı Milli’sinde, Batı’ya açılan kapı” diye tanımladığı Edirne’de,
Eğitim hayatım İnönü İlkokulu’nda (1867 yılında eğitime açılan Alliance Israelite Universelle) başladı. Sonra Atatürk Ortaokulu ve Edirne Lisesi (1857 tarihinde eğitime başlayan Edirne Sultanisi), daha sonra Edirne Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (İttihat ve Terakki Binası) Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. Parantez içinde özellikle belirttiğim dönemler, bu kentin yaşamsal ipuçlarını da içermektedir. Farklı din ve etnik kökene mensup sakinlerinin birbirine saygılı, huzur ve barış içinde yaşadıkları Edirne, bu birikimini günümüze taşımayı bilmiştir.
Öznel yaşamımın yansımalarını ifade etmeye çalıştığım yukarıdaki satırların, bugün sizinle buluşmamın kaynağını oluşturduğunu düşünmekteyim.
ÇEKÜL Günlerim: Tanışma
Mimarlık eğitimim sırasında hocalarımızdan adını sıkça duyduğum Prof. Dr. Metin Sözen hocam ile yolumuz 1995 yılında kesişti. Edirne Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığım o günlerde, Kırkpınar törenlerine katılacak olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e verilecek ‘Edirne Sarayları’ brifingi için yeterince hazırlıklı olmadığımızı fark ettik. Bu sıkıntılı dönemde, 1950’li yıllardan beri Edirne’yi bilen, tanıyan ve geleceğe taşınması için projeler üreten Metin Sözen hocam kurtarıcımız oldu. Bir yıl önce Dr. Ahmet Uzel ve diğer ekip arkadaşlarıyla birlikte, yine Cumhurbaşkanı’nın Edirne kentinin tarihi kimliğinin güçlendirmesine yönelik direktifi doğrultusunda hazırlanan “Anıtkent Edirne Projesi”nde yer almıştı. Metin Hoca talebimizi kabul etti ve buluşmamız,
Birbirini izleyen toplantılar sonucunda, Sözen Hocamın danışmanlığında Dr. Mehmet Alper tarafından “Sarayiçi Düzenleme Projesi” hazırlandı ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e sunuldu. Büyük takdirle karşılanan projenin bir an önce hayata geçirilmesi dileği tarafımıza iletildi.
ÇEKÜL Günlerim: Hayalden Gerçeğe
Artık süreç işlemeye başlamıştı. Projemize moral olması için Sarayiçi Tavuk Ormanı’nda ayakta kalan küçük bir yapıyı seçtik. IV. Mehmet Av Köşkü rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri hazırlanarak gerekli onaylardan sonra temizlik ve restorasyon çalışmaları başladı.
Edirne’yi ülke gündemine taşımak ve yapılan çalışmaları paylaşmak amacıyla Arkitekt Dergisi’nin 1996 yılı Ocak sayısı Edirne başlığıyla çıktı.
25 Kasım 1996’da Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde Trakya Üniversitesi’nde, Mimar Tan Oral’ın “İsTANbul Karikatür Sergisi”
1997 yılında Edirne’yi Yunanistan’a bağlayan Karaağaç yolunda bulunan Mecidiye Köprüsü’nün ucundaki Gümrük Karakol Binası, Hacı Adil Bey Çeşmesi, Eski Şehir Tren İstasyonu, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanarak “Meriç Köprübaşı Projesi” olarak kuruldan onay aldı ve projeler hayata geçirildi.
Gümrük Karakol Binası
1997 yılında ayrıca, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci ile ortak çalışarak, Cumhuriyet’in 74. yılında, Karaağaç’ta bulunan ve projesi Mimar Kemalettin’e ait olan Eski Tren İstasyonunun da bulunduğu üniversite yerleşkesinde, ‘Lozan’ın Fidanları Kök Salıyor’ sloganıyla ‘Cumhuriyet Korusu’ oluşturuldu. Geleneğe dönüşen fidan dikimi günümüzde de sürmektedir.
Edirne’yi gündemine alan
Lozan Anıtı
Bu çalışmalar sırasında Makina Mühendisleri Odası Edirne Şubesi’nin önderliğinde düzenlenen Trakya’da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu’nun ikincisi, 06–08 Kasım 1997 yılında Edirne’de yapıldı. Sempozyum’da ortaya çıkan Trakya için bir bölgesel plan gereksinimi sonucunda, 11–13 Kasım 1999 tarihinde üçüncü sempozyum yapıldı. Sempozyuma
“Yapıların İçi Sizin Sokakların Yüzü Bizim”
1999 yılında, projelere halkın katılımını sağlamak ve şehir geneline yaymak amacıyla, Alipaşa Ortakapı Caddesi ve Maarif Caddesi aksları üzerinde, Edirne Valiliği ve Belediyesi ile “Yapıların İçi Sizin Sokakların Yüzü Bizim” projesini başlattık. Her iki caddeye cephe veren yapıların basit onarımları (çatı örtüsü, dereleri, olukları, iniş boruları, ahşap ve sıva deformasyonları), boya ve badanaları yapıldı. Yapı malzemeleri Valilik, işçilik ise Belediyesi tarafından karşılandı ve uygulama yapı sahiplerinden hiçbir ücret alınmaksızın gerçekleştirildi. Olumlu uygulama örnekleri, Kaleiçi semtinde bireysel onarımların hız kazanmasını teşvik etti.
20 Kasım 2000’de Bursa’da düzenlenen Tarihi Kentler Birliği kuruluş toplantısında Edirne de yerini aldı. Dönemin Edirne Belediye Başkanı merhum Cengiz Varnatopu Birlik Encümen Üyeliği’ne seçildi.
13–15 Eylül 2002 tarihinde Tarihi Kentler Birliği Edirne Buluşması gerçekleştirildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de katıldığı buluşma sonrasında, dönemin sevilen valisi merhum Fahri Yücel’in çabalarıyla dört yıllık yoğun bir restorasyon süreci başladı.
Temmuz 2008’de
Ağustos 2008’de, Edirne Valisi Mustafa Büyük’ün daveti üzerine kenti ziyaret eden Metin Sözen Hocayla yapılan çalıştay niteliğindeki toplantıda çizilen yol haritası, Edirne’nin geleceğine yönelik yeni bir atılımın ilk adımı oldu.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım