İstanbul’da Bahçe ve Çiçek Coşkusu
Yazan: Özge Öney Aydın, ÇEKÜL Bilgi Ağacı Eğitim Uzmanı
Farklı kültürel birikimlere sahip olsalar da insanlar tarih boyunca doğayla etkileşim içinde oldu ve bu etkileşimi kimi zaman resmederek kimi zaman yazarak kimi zaman da sözlü olarak ifade etti. Yaşadığımız bölgede bulunan canlılar, yörenin kültürünü etkiler. Her ülke ve bölgenin sanatının veya zanaatının farklılık göstermesinin en önemli sebeplerinden biri doğadaki çeşitliliktir. Bunun izlerini geçmişte bulmak ya da günümüze yansımalarını takip etmek mümkün.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB) içinde yer alan İstanbul’da Bahçe ve Çiçek sergisi, İstanbul’un geçmişinden bugüne bahçelerine, ağaçlarına, bitkilerine hem ışık tutan bir araştırmayı somutlaştırıyor hem de doğa ile insanın etkileşimini gözler önüne seriyor. Sergide yer alan panolar şehrin geçmiş dönem florası ve faunası hakkında okuma yapma şansı veriyor. Evliya Çelebi’nin yazılarında kaleme aldığı gibi 17. yüzyılda İstanbul'da çok farklı türde canlıyı bünyesinde bulunduran birkaç bine yakın bahçe, bostan ve sur içlerinde çiçekçi dükkanları vardır. Sergide yer alan resimlerde özellikle servilerin ve çınarların kent içindeki varlıklarının önemini ve yoğunluğunu görmek mümkün.
Servi dört mevsim yeşil, kalem gibi göğe yükselen, uzun bir ağaç. Piramidal görüntüsüyle çok eski çağlardan beri farklı kültürlerde kutsal ağaç olarak kabul ediliyor. Günümüzdeki mezarlıklara servi ağacı dikilmesi geleneği, Anadolu’daki ağaca bağlı kültürel sürekliliğin ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtı. Böylece, ölen kişinin ruhunun gökyüzüne ulaşacağına inanılıyor. Servi simgesinin izini çinilerden mezar taşlarına kadar farklı edebi çalışmalarda sürmek mümkün. Geçmişte kent peyzajının diğer bir önemli unsuru ise çınar. “Çınaraltı” ve çeşme başı, bugün de halkın en uğrak sosyalleşme alanlarını teşkil ediyor.
Sergide yer alan bir diğer panoda komutan ve iyi bir gözlemci olan H. Von MOLTKE’ye ait Moltke’nin Türkiye Mektupları kitabından, bir paşanın yalısına ait bahçeye dair yaptığı tasvire yer veriliyor:
Pek geniş olan bu odanın bir cephesi, koyu mavi dalgaları tam pencerelerin altındaki güzel bir rıhtıma çarparak uğuldayan Boğaz’a bakıyordu; onun karşısındaki taraf ise tamimiyle açıktı ve gül tarhları, portakal fidanları ve muazzam gövdeli defnelerle bezeli güzel bahçeyi görüyordu. Çiçekteki zakkum ağacı billur gibi su dolu mermer yalağa aksediyor ve daha geride, havuzunda erguvan renkli balıklar yüzen bir fıskiye şakırdıyordu…
Ağaçların ve çiçeklerin İstanbul’un geçmişinde kent kültüründen peyzajına, edebiyatından resim sanatına kadar birçok alanda etkisini keşfedeceğiniz İstanbul’da Bahçe ve Çiçek sergisi NGBB’de pazartesi hariç her gün saat 09.30-17.00 saatleri arasında, Ertuğrul Adasını İstanbul Adasına bağlayan tünelde ziyaret edilebilir.
Yaşadığınız bölgede bulunan canlıları ve bu canlıların yöre kültürü üzerindeki etkilerini inceleyerek; doğa, kültür ve insan arasındaki bütüncül ilişkiyi keşfetmek için ÇEKÜL Bilgi Ağacı tarafından hazırlanan “Motiflerdeki Doğa” atölyemizi inceleyin: https://www.cekulvakfi.org.tr/proje/motiflerdeki-doga