İliç Yalnız Değil!
Doğu Anadolu Bölgesinin göz bebeği kentlerinden Erzincan’ın, ilçesi İliç’in, Fırat’ın adını böylesi bir felaketle anmayı hiç istemezdik. İsterdik ki Erzincan’ın benzersiz doğasını, endemik bitkilerini, kanyonlarını, tarihi köylerini, yaşayan mirasını, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine giren Kemaliye’sini, Refahiye’sini; korumak için yıllardır çalıştığımız kırsal mimarisini, yaşam kültürünü, Cumhuriyet mirasını, emekçi öğretmenlerini, öğrenmeye hevesli çalışkan öğrencilerini konuşalım.
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde meydana gelen toprak kayması sonucu yaşasan facia nedeniyle 9 can kayıp.
Uzmanların, bilim insanlarının tüm itirazlara rağmen, TMMOB basın bülteninden aldığımız bilgilere göre 2021 yılından bu yana Anagold şirketine 3 kat kapasite artırımı için ÇED olumlu kararı verildi. Hukuksuzca gerçekleştirilen kapasite artırımından bu yana 20 ton saf siyanür toprağa ve suya karıştı.
Dün meydana gelen toprak kaymasında ise kayan kütlenin toplam hacminin, şimdilik hesaplarda 10 milyon metreküp olduğu basın organları tarafından açıklandı.
Sorumluların yargılanması, fay hattının üstüne kurulan ve daha da büyük felaketlere yol açma potansiyeli olan bu işletmenin bir an önce kapatılmasını; Türkiye topraklarının dört bir yanında devam eden diğer maden işletmelerinin de acilen bilimsel verilere, yasalara uygun olarak denetlenmesini, güvensiz işletmelerin kapatılmasını talep ediyoruz!
Bugüne kadar üstü kadar altındaki mirasın da değerli olduğu bilinciyle gösterdiğimiz çabaların yok edilmesini kabul enemiyoruz!
Kültürel Sınırların İzini Sürmek
ÇEKÜL Anadolu Kent Çalışmaları Koordinatörü, şehir plancısı Ahmet Onur Altun’un su havzalarının korunması, maden sahalarının tehlikeleri konularına değinen yazısını linkten okuyabilirsiniz:
“Havza ölçeğinde yürütülen koruma ve bilinçlendirme çalışmalarının önemini yakın zamanda yeniden ve acı bir şekilde hatırladık. Uzun yıllardır çözülemeyen Ergene Nehrinin kirliliği tüm Ergene Havzasındaki yaşamı ve Marmara Denizini tehdit ederken, Şebinkarahisar’da patlayan bir maden atık havuzundan sızan atıklar yalnızca bulunduğu alanı değil, tüm Kelkit Havzasını kirlilik tehdidiyle karşı karşıya bıraktı. Yine geçtiğimiz yıllarda çalışılan Yukarı Fırat Havzasında Kemaliye ve İliç’teki maden sahalarında ve su toplama havzasında yer alan atık havuzlarının büyütülmesi gündemde. Tüm Fırat Havzası için bir tehdit oluşturan bu alanlar yalnızca doğayı değil, tüm havzanın kültürel yapısını olumsuz etkileyecek potansiyel tehlikeler barındırıyor.”