ÖRNEK BİR ÇEKÜL GÖNÜLLÜSÜ MUSTAFA BALABAN
ÇEKÜL Vakfı Elazığ Temsilcisi Mustafa Balaban, uzun yıllardır ÇEKÜL ailesine gönül vermiş bir koruma savaşçısı. Kentini tanıyan, seven, durmak bilmeyen enerjisini kararlılıkla bu uğurda kullanan bir kişi. Kenti ve kentlisi için yapılması gereken ne varsa onun için gönlünü, yüreğini, emeğini ortaya koyuyor. Tıpkı TKB'nin Ağustos 2007'de gerçekleşen Elazığ Semineri'nde, çevresine topladığı genç ÇEKÜL gönüllüleriyle birlikte sergiledikleri başarılı çalışma gibi. Buradan itibaren sözü gönüllümüz Balaban'a bırakıyoruz.
Birlikteliğin Meyvesi
Elazığ'da gerçekleştirilen Tarihi Kentler Birliği Semineri'ne hazırlanırken, bir ay önce belediyede bir tertip, bir de izleme komitesi oluşturduk. Tertip komitesinin başında ÇEKÜL Vakfı Elazığ Temsilcisi olarak ben bulundum. Bu komitede Fırat Üniversitesi'nden, Ticaret Odası'ndan, Mimarlar Odası'ndan ve Türk Edebiyatı Vakfı'ndan temsilciler de görev aldı. Seminere hazırlık çalışmaları kapsamında yapılacak işleri ve bu işlerden sorumlu olacak kişileri belirleyerek bir program yaptık. Haftada en az bir ya da iki defa toplantılar gerçekleştirdik. Tertip komitesi, olası sorunlara çözüm bulmak için bir teknik kurul oluşturdu. Bütün bu çalışmaları Elazığ Belediyesi ve on beş kişiden oluşan ÇEKÜL gönüllüleriyle yaptık. ÇEKÜL gönüllülerini adeta bir kent rehberi olarak yetiştirdik. Gönüllülere, program boyunca konuklarla ilgilenmeleri ve onlara bilgi aktarmaları konusunda seminerler verdik. Buradaki tüm arkadaşlar gönüllü olarak görev yaptılar. Halkımız, kentteki sivil örgütlere güveniyorlar artık. Bu çok sevindirici bir gelişme. Bizim, bu güvenin karşısında somut, elle tutulur adımlar atarak bazı şeyleri kent insanına göstermemiz gerekiyor.
TKB Elazığ İçin Yeni Bir Soluk
Elazığ halkının, TKB hakkında henüz çok fazla bilgisi yok. Elazığ Belediyesi TKB'nin üyesi; bu nedenle tarihi ve kentsel mirasın korunması konusunda da sorumlulukları var. Belediyemiz bu seminerle hem yeni kazanımlar elde etti hem de ciddi anlamda bir kamuoyu oluşturdu. Bu güne kadar, kent insanının gündeminde çok fazla yer almayan tarihi ve kültürel mirasın korunmasında belediyenin rolüyle ilgili sorular soruluyordu. Koruma çalışmaları daha çok bakanlıklardan, vakıflardan ve diğer kurumlardan bekleniyordu. TKB semineri ile Elazığ Belediyesi bu sorulara bir anlamda cevap vermiş ve kentte farklı bir gündem yaratarak sorumluluk almış oldu. Bu sorumluluğu da, bütün birimleriyle Elazığ halkına göstermek zorunda artık.
Biz bu seminer sayesinde basın aracılığıyla kente ciddi bir bilgilendirme sağladık. Siyasetten kirlenmiş kent gündemine yeni bir soluk getirdik. Kimliğimizi yeniden tartışma ortamı yarattık. Elazığ'da yaşayanlar olarak, şu ana kadar hangi yanlışları yaptığımızı da sergilemiş olduk. Elazığ yeni bir kent, Cumhuriyet döneminde şekilleniyor. Osmanlı'dan kalan çok fazla bir şey yok. Mesela Harput'ta çok fazla sayıda eserler var. Elazığ'da 196 tane tescilli kültür varlığı bulunuyor. Bunlarla ilgili şu ana kadar yapılan çalışmalar, şimdi bütün kurumlar ve kentteki bilinçli yurttaşlar tarafından yeniden sorgulanmaya başlandı. Seminerin iki yerel televizyonda canlı olarak tüm Elazığ'a gösterilmesi, kentte bundan sonraki süreçte hayata geçirilecek çevre, kültür, koruma, tarihi yapılar… gibi konularda çok ciddi bir kamuoyu oluşturdu. Belediyemizin bundan sonraki işi hem kolay hem de daha zor. Halkın talebine artık karşılık vermek zorunda. Bu talebe karşılık vermediği takdirde ciddi eleştirilerle karşılaşacak.
İzleme Komitesi
Bir de izleme komitesi oluşturduk, bazı arkadaşlarımız da izleme komitesinde görev aldılar. Onlar, program boyunca bizimle oldular. Programdan sonra basında, kamuoyunda, kentte nasıl bir gündem yaratıldığını, olumlu ve olumsuz yönleriyle beraber tekrar tartışacağız. Seminere Elazığ'dan katılanlar, bu organizasyondan çok memnunlar ve bu tür organizasyonların devam etmesi yönünde ciddi talepleri var.
ÇEKÜL ve TKB ile Artan Duyarlılık
Şu anda Yukarı Fırat Havzası'nın kültür ve turizm potansiyeli tartışılmaya başlandı. Buna paralel olarak da, Yukarı Fırat Havza Birliği çalışmaları… Bir de Medeniyetler Yolu Kültür Yolu projemiz var. Bu proje kapsamında on yıldan bu yana Elazığ, Bingöl ve Tunceli kentleri havza boyutunda ayağa kaldırılmaya çalışılıyor. Bu bölgelerdeki uygulamaların % 70 ile 80'lik bölümü tamamlandı. Belki bu süreçte, geri kalanına hız veririz. Önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde de onu tamamlamaya çalışacağız. Geçtiğimiz yıldan bu yana Mimarlar Odası ile birlikte yürüttüğümüz Elazığ Evleri projemiz var. Bu proje kapsamında yaklaşık 50-60 tane geleneksel Elazığ evi üzerinde çalıştık ve bunların rölöve çalışmalarını tamamladık.
Bunun dışında kent arşivi ve kent belleği oluşturuyoruz. Bu seminerde, bunun ne kadar gerekli ve önemli olduğunu gördük. Çünkü hızla değişen ve gelişen Elazığ'da, insanlara bana kendi kentimi anlat dedirtecek bir mekânımız yoktu. O nedenle, şu anda restorasyon çalışmaları devam eden eski Hükümet Konağı'nın bir bölümünde, kentin son yüzyılda uğradığı değişimleri anlatabileceğimiz bir mekan yaratma projesi üzerine çalışıyoruz. O proje de şu ana kadar gönüllülerle desteklendi. Yüzlerce insan kitaplarını, evraklarını ve eşyalarını bağışlama sözü verdiler. Burada kamunun, yerelin ve özel sektörün temsilcileri çok hızlı kararlar alır ve ÇEKÜL ailesiyle birlikte olurlarsa, Elazığ'da daha hızlı yol alacağımızı düşünüyorum. Bu birliktelik bize çok şey katacaktır; dağınıklıktan kurtularak bir an önce bir araya gelmemiz, birbirimizi doğru anlamamız, birbirimize destek vermemiz ve kentin önceliklerine ait bir gündem yaratmamız lazım.
Bu konuda biz gönüllüler görevlerimizi, nerede bulunduğumuzu artık çok iyi biliyoruz. Yapamayacağımız şeyleri söylemiyoruz, arkasında duracağımız şeyleri söylüyoruz. Şu anda belki yüzlerce insan ÇEKÜL ailesinde gönüllü olarak çalışmak istiyor. En büyük sorunumuz ise, Elazığ'da bir mekânımızın olmaması. İnsanlar, ÇEKÜL ailesinin çalışmalarını yakından takip ediyorlar. Kent insanı bu konuda bence çok duyarlı, TKB semineri bu duyarlılığı daha da artırdı. Bundan sonra gelecek talepler daha çok olacak. Bizim bu talepleri daha çok ciddiye alıp, özel gündemler yaratmamız lazım. Bu seminerden sonra kendimize gelmiş olacağız, silkelenip tozumuzu atacağız.
Kentteki koruma çalışmalarıyla ilgili konularda Elazığ Belediyesi ile sürekli diyalog halindeyiz. Doğa ve kültür öncelikli konuları kent gündemine taşımak ve neler yapılabileceği konusuna açıklık getirebilmek amacıyla zaman zaman gündem toplantılarımız oluyor. Mesela Belediye'nin, Elazığ'da yeşil alanlar yaratma girişimiyle ilgili çok ciddi çalışmaları oldu. Bu çalışmalar ÇEKÜL tarafından desteklendi. ÇEKÜL, eski çarşıların, kapalı çarşının, şıra ve buğday meydanlarının düzenlenmesiyle ilgili çalışmaları da destekledi. ÇEKÜL ailesinden kentimize gelen her heyet, Elazığ Belediyesiyle ortak çalışmalar yaptı ve öneriler sundu. Bu konuda Elazığ Belediyesi, ÇEKÜL'ü çok ciddiye alıyor. Mesela Kazım Efendi Sokağı'nın rölöve projeleri yapıldı ve kamulaştırılması bitti. Harput'taki konaklar ve evlerle ilgili düşüncelerimiz vardı, onunla ilgili de gelişmeler oldu. Koruma amaçlı imar planı şu anda yeni kurula gelmiş durumda. Bundan sonraki süreçte de Harput'la ilgili senaryolarımız var.
Nice savaş, talan ve doğal afetlere rağmen günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkmayı, onu koruma ve yaşatmayı öncelikli görev edinmiş Mustafa Balaban'ları, ÇEKÜL ailesi olarak kutluyor ve sayılarının artmasını diliyoruz.