KÖYLER YAŞAMALIDIR PROJESİ ÖRNEK OLUYOR
Yerel kültürel varlıklarına sahip çıkan köylerin sayısı her geçen gün artıyor. Özgün değerlerini korumak ve yaşatmak amacıyla girişimlerde bulunan köyler, ÇEKÜL’ün “Köyler Yaşamalıdır” projesine ilgi gösteriyor. 1975 yılında sivil bir girişim olarak Safranbolu’da başlayan, 1991’den sonra da ÇEKÜL çatısı altında süren “koruma ve yaşatma” hareketi, Safranbolu yakınlarındaki Yörük Köyü’nü de etki alanına almıştı. Bu örnekten yola çıkılarak geliştirilen “Köyler Yaşamalıdır” projesi, hem Anadolu’nun kalkınması, hem de göçün önlenmesi için çıkış noktası niteliği taşıyor. Bu doğrultuda pek çok köy, ÇEKÜL’ün yol göstericiliğinde ayakta kalan değerlerini korumaya çalışıyor.
“Köyler Yaşamalıdır” projesi kapsamında Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Apçağa köyündeki kültürel mirasın korunması, Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Bağlıca köylülerine de örnek oldu. İstanbul’da yaşayan Bağlıcalı Nebi Ülker ve Gülbek Akülker, köylerinin geleneksel mimari dokusunun koruma altına alınması ve bozulmadan onarılmasını istiyor. Bağlıca köyünün korunması için ilk adım ÇEKÜL Vakfı’nda yapılan bir toplantıyla atıldı. Toplantıya, Apçağa’da yürütülen çalışmalarda önemli katkıları olan, ÇEKÜL’ün Kemaliye gönüllüleri Mimar Eray Parlakkaya ve İç Mimar Sinem Parlakkaya deneyimlerini Bağlıcalılarla paylaştı.
Apçağa’daki koruma sürecinin köyün örgütlenmesiyle başladığını anlatan Eray Parlakkaya, “öncü” projelerle başarılı örnekler gerçekleştirildiğini, süreklilik için de koruma kararlarının “köy karar defteri”ne yazılarak kayıt altına alındığını aktardı. Bütün köy halkının kültürel mirası koruma kararına katılmasının ardından, “proje” yaklaşımı ile hareket edilmesinin, insan ve para kaynaklarının eşgüdüm içinde köyün ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmasının doğru bir yaklaşım olacağını anlattı. Mimar Eray Parlakkaya, Kemaliye’deki koruma çalışmalarının başlamasının ardından, yörede marangozluk, demircilik gibi eski mesleklerin yeniden canlandığını belirtti. Bağlıca Köyü’nün fotoğraflarını inceleyerek teknik konularda önerilerde bulunan Parlakkaya, köyün orijinal dokusuyla uyumlu onarım yöntemleri konusunda ayrıntılı bilgi verdi.
ÇEKÜL Vakfı’nda yapılan toplantıda, Bağlıca köyündeki kültürel ve tarihi mirasın doğru tespit edilmesi için öncelikle bir envanter çalışması yapılmasına ve İstanbul’da kurulan Bağlıca Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin de yapılacak çalışmaları hemşerilerine duyurmasına karar verildi. ÇEKÜL Vakfı İstanbul merkezi ve Kemaliye gönüllülerinin de desteğiyle Bağlıca köyünün, geleceğe taşınması için yapılacak özverili çalışmaların temeli atılmış oldu.
ÇEKÜL Kemaliye Gönüllüleri Eray Parlakkaya ve Sinem Parlakkaya
Bağlıca Köyü
Erzincan'ın İliç ilçesinin kuzey batısında yer alan ve eski adı Zinekar olan Bağlıca köyünün ilçeye uzaklığı 21 km. Altıntaş, Sırakonak, Dostal, Kayacık ve Büyük Armutlu köyleriyle komşu olan köyün ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemekle beraber, yanı başındaki tarihi kalıntılar uzun bir geçmişe sahip olduğuna işaret ediyor.
Fundalık bitki örtüsüne sahip olan Bağlıca’da üzüm bağları geniş yer tutuyor. Köyün başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılık. Arpa, buğday, yonga gibi bitkiler dikiliyor; büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık yapılıyor.
Köyün nüfus son yıllarda göç nedeniyle büyük ölçüde azalmış. Bu nedenle 1957 yılında açılan ilkokul, öğrenci azlığı nedeniyle eğitim ve öğretime kapanmış bulunuyor. Bugün köyde yaşamını sürdüren 80 hanenin neredeyse yarısı, yazları güneş enerjisinin faydalanıyor.
Bağlıca’da günümüze ulaşmış fakat tarihçesi bilinmeyen bir kale mevcut olup, “Han Tepesi” köyün önemli tarihi alanlardan bir başkası. Bunların dışında Bağlıca’da korunması amaçlanan 150 yıllık evler bulunuyor. İki katlı evlerin alt katları hatıllı taş duvar, üst katları vergeli kerpiçten yapılmış. Ahşap çerçeveli ve panjurlu evlerin alt katları ahır ve samanlık olarak kullanılıyor. Üst katlarındaysa ambar (kiler) ve ocak başı denilen mutfak hariç üç dört oda bulunmakta. Bağlıca köyünde, sivil mimari örneği yapıların varlığını etkileyen yeni yapılaşma bulunmamakta.