Değiştirilen Orman Kanunu Ne Anlatıyor?
Yazan: Prof. Dr Ünal Akkemik, ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Orman Kanunu, 2000-2020 yılları arasında en çok değiştirilen yasa olmuştur. Ocak ayında da 6831 Sayılı Yasanın 17 ve 18. maddelerinin uygulanmasına ilişkin yeni bir yönetmelik daha yayınlanmıştır. Yönetmeliğin 4. Maddesinde ormandan “kamu yararı” gerekçesiyle izin verilecek yerler genişletilmiş ve ne yazık ki ormanlar ucuz arsa konumuna getirilmiştir.
3 soru-cevapta kısaca süreci özetlemeye çalışacağım:
1) Değiştirilen Orman Kanunu ne anlatıyor?
Anayasa’nın 169’uncu maddesi orman alanlarının ormancılık dışı uygulamalara tahsisi ile ilgili düzenleme içermektedir. Bu maddenin 2’nci fıkrası şu şekildedir:
"Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz."
Burada kamu yararı çok tartışmalı bir ifadedir. Çünkü ormandan tüm izinler kamu yararı adına verilmektedir. Başta ormanlık alanların tahsisi olmak üzere farklı amaçlarla orman yasası en sık değiştirilen yasalardan biri olmuştur. 1956-1999 yılları arasında 14 kez değiştirilen 6831 sayılı orman yasası, 2000-2020 yılları arasında 29 kez değişmiştir. Orman yasası içerisindeki değiştirilen madde sayısı ise 1956-1999 yılları arasında 142 iken bu sayı sadece son 20 yılda (2000-2020) 126’dır. Bu değişimlerin her birisi orman alanlarından tahsisleri daha kolay hale getirmiştir.
Görüldüğü gibi en fazla değişiklik 2000-2020 yılları arasında yapılmıştır. Son olarak 6831 Sayılı Yasanın 17 ve 18.maddelerinin uygulanmasına ilişkin yönetmelik yayınlanmıştır. Yönetmeliğin 4. Maddesinde ormandan “kamu yararı” gerekçesiyle izin verilecek yerler aşağıdaki şekilde genişletilmiş ve ne yazık ki ormanlar ucuz arsa konumuna getirilmiştir.
MADDE 4 – (1) Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde; yol, liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaşım tesislerine; patlayıcı madde emniyet alanı, yer altında yapılacak patlayıcı madde deposu, savunma ve güvenlik tesislerine; enerji nakil hattı, trafo binası, enerji üretim santralleri, ölçüm ve gözlem istasyonları gibi enerji tesislerine; telefon iletim hattı, iletişim panosu, ölçüm istasyonu, R/L tesisleri, radyo-televizyon verici istasyonu ve antenleri, elektronik haberleşme sistemlerine ait baz istasyonları, fiber optik kablo gibi haberleşme tesislerine; su arama, jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama, su kuyusu, kaptaj, su isale hattı, su deposu gibi su tesislerine; atıksu tesislerine; petrol ve doğalgaz boru hattı; azot, argon ve oksijen gazlarının kullanıldığı hava ayrıştırma tesislerine; altyapı tesislerine; katı atık aktarma istasyonu, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerine; ruhsata dayalı petrol ve doğalgaz arama, işletilme ve yeraltı doğalgaz depolanmasına ilişkin tesislere; yeraltı depolama tesislerine; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi, mezarlık tesislerine; aile sağlığı merkezi, hastane gibi sağlık tesislerine; ilk, orta, lise ve dini eğitim tesisi ile dini eğitim tesisine bağlı uygulama maksatlı ibadethane tesisi gibi eğitim tesislerine; futbol sahası, kapalı spor salonu, atış poligonu gibi kalıcı konaklama tesisi olmayan spor tesislerine; adli hizmet tesislerine; ceza infaz kurumu tesislerine ve bunlarla ilgili yer, bina ve tesislere izin verilebilir.
2) Değiştirilen yasanın sonuçları ne olacak?
Geçmişten bu yana ormandan değişik amaçlarla alan tahsisleri yapılmasına karşın son 2012-2020 yılları arasında ormandan kamu yararı adına verilen izinler çok hızlı bir artış göstermiş ve bu son 9 yıllık dönemde yaklaşık 340 bin hektarlık ormanlık alan içerisinde yaklaşık 50 bin işletmenin kurulması için tahsis edilmiştir. Böylece ormanlar hem içeriden hem de çevresinden daha fazla parçalanmıştır. Mevcut yasa ve yönetmeliklerle, bir imza ile yapılacak tahsislerin kolaylaşması, orman alanlarımızın çok daha fazla ve hızlı bir şekilde parçalanmasına yol açacaktır.
3) Peki ne yapılmalı?
Devlet ormanları tüm Türkiye halkının ormanlarıdır. Halkın ormanları, halkın genelini ilgilendiren ekolojik değer, hava, su ve oksijen kaynağıdır. O nedenle, yalnızca belirli kesimlerin kısa dönemli ekonomik çıkarları doğrultusunda kullanılmasına izin verilmemelidir.
Kamu yararı artık “ekolojik fayda” olarak değerlendirilmeli ve tek 1 metrekare orman alanı dahi orman dışına çıkarılmamalıdır.
Son yıllarda giderek artan orman tahsislerine konu olan tesislerin tamamı orman dışına yapılabilir. Hatta orman alanlarının dışına yapılmasında hiçbir sakınca olmayan bu tesislerin orman alanlarına yapılmasının ne toplumsal fayda ne de kamu yararı vardır. Bunların orman dışına yapılması daha büyük kamu yararı ve toplumsal fayda sağlayacaktır.
Bu nedenlerden dolayı tüm izinler artık iptal edilmeli ve bu uygulamaya mutlaka son verilmelidir.