ÇEKÜL Bilgi Ağacı Öğretmen Buluşmalarının İkincisi Düzenlendi
ÇEKÜL Bilgi Ağacı; sivil toplum temsilcilerini, öğretmenleri ve uzmanları biraraya getirerek alandaki deneyimlere ses verdiği buluşmaların ikincisini düzenledi. Eğitimde fırsat eşitliğini gözeten, tüm Anadolu’yu kapsayan, ulaşılabilir içerik ve uygulamalar hazırlayan ÇEKÜL Bilgi Ağacı uzmanları; güncel konuları eğitim odaklı ele almaya devam ederek, “Kırsal Mirası Eğitimde Nasıl Görmeliyiz?” başlığını seçti. Kırsal mirasın “eğitim” politikalarına, uygulamalarına nasıl yansıdığının; öğretmenlerin ve sivil toplumun etkisinin konuşulduğu etkinlik 22 Kasım’da, çevrimiçi platformda gerçekleşti ve ÇEKÜL YouTube kanalında canlı yayınlandı.
ÇEKÜL Bilgi Ağacı Koordinatörü Ceyda Bakbaşa Bosson ile ÇEKÜL Bilgi Ağacı Eğitim Uzmanı Özge Öney Aydın moderatörlüğünde düzenlenen buluşmaya; Köy Okulları Değişim Ağında Eğitim Danışmanı ve MEF Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cavit Yeşildağ; Öğretmen Şeyma Gür; ÇEKÜL Vakfı Anadolu Araştırmaları Koordinatörü ve Şehir Plancısı Ahmet Onur Altun konuk oldu.
Sohbet, köylerdeki eğitimi etkileyen dinamiklerin kentlerde nasıl farklılaşıtığına dair konuşarak başladı. Köy Okulları Değişim Ağında (KODA) Eğitim Danışmanı Cavit Yeşildağ, kentlerin fiziksel olanaklar bakımından daha üstün görüldüğünü ancak kırsaldaki yaşam dinamiklerinin, eğitim perspektifinden büyük fırsatlar sağladığını söyledi. Müstakil sınıflarda gerçekleştirilen ve sadece sınav sistemine odaklanmış bir eğitim modeli yerine; kültürel ve doğal mirası korumaya yönelten ve bunların önemi üzerine farkındalık uyandıran, sosyal ve kültürel dayanışmaya teşvik eden bir eğitim modelinin kırsalda mümkün olduğunu belirtti. KODA’nın, bu fırsatların çoğaltılması ve sürdürülebilir olması için kurulduğunu hatırlatan Yeşildağ; kırsal mirasın anlamını, içeriğini ve değerini önce öğretmenlere aktarmamız gerektiğini, böylece öğrencilere ulaşabileceğimizi önemle vurguladı.
Köy okullarında uzun yıllardır görev yapan öğretmen Şeyma Gür, aynı konuya öğretmenlerin gözünden baktı. Meslek hayatının ilk günlerinden bugüne, köylerin geçirdiği değişime tanıklık ettiğini aktaran Gür; öğretmenlerin, sadece okulları değil, bütün bir köyü geliştirebileceğini söyledi. Bu etkinin iki yönlü devam ettiğini de hatırlatarak, görev yaptığı her köyde o bölgenin kendine özgü kültürünü öğrendiğini; kırsal kalkınmanın gerçekleşebilmesi ve kalıcı olabilmesi için öncelikle kırsal mirası öğrenmenin gerektiğini anlattı.
ÇEKÜL Vakfı Anadolu Araştırmaları Koordinatörü ve Şehir Plancısı Ahmet Onur Altun ise kırsal mirasın hangi unsurları kapsadığını ve bu mirasın korunması için yapılanan örgütlenme şekillerini anlattı. Koruma kavramının kentle ilişkili olduğunu ve kentlerde başladığını aktaran Altun; kentsel mirasta çoğunlukla yapılar ve doku ön plana çıkarken, kırsal mirasta insan ilişkilerinin merkezde olduğunu söyledi. Kırsal mirasın kilit taşının, insanların yaşam şekli olduğunu önemle vurguladı ve kentsel ve kırsal mekân arasındaki en büyük farkın bu olduğunu aktardı. “Kırsalda yapılan her koruma çalışması, aslında yapının değil, yaşamın korunmasıdır.” dedi.
Altun’un sözlerinden hareketle; tarımsızlaşma, sanayileşme, kırsal nüfusun azalmasının eğitime etkisi, koruma çalışmalarının tüketim kültürüyle düşünülmesi gibi konular hakkında fikir paylaşıldı. Yaklaşık 1 buçuk saat süren etkinlik, dinleyenlerin sorduğu sorularla aktif bir katılıma dönüştü. Disiplinlerarası şekilde oluşturulan bir eğitim müfredatının ve doğadan öğrenme modelinin gerekliliğine değinilerek toplantı sonlandırıldı.
ÇEKÜL Bilgi Ağacı Öğretmen Buluşmaları serisi yeni konu ve konuklarla devam edecek. Etkinlik duyurularından haberdar olmak ve çevrimiçi buluşmalara katılmak için internet sitemizi takip edebilir, YouTube kanalımıza abone olarak geçmiş etkinlikleri izleyebilirsiniz: www.youtube.com/c/cekulvakfi