Benim İzim Benim İmzam kampanyası başladı
ÇEKÜL Vakfı "Benim İzim Benim İmzam" kampanyasını başlattı:
“İstanbul’un ortasında bir orman yarattılar”
ÇEKÜL Vakfı, kent içinde nefes alacak alanlar yaratmak ve beton yapılaşma tehdidine dikkat çekmek amacıyla, 1992 yılında Beykoz Kavacık’ta 22 bin İstanbullunun katılımıyla 100.250 fidan dikmişti. Şimdi o fidanlar büyüdü, kocaman bir orman oldu. Vakıf, 92 Ormanı’na 2.000 fidan daha dikerek, yeni kampanyasını duyurdu.
25'inci yılını kutlayan ÇEKÜL Vakfı, 1992 yılında Kavacık'ta oluşturdukları 92 Ormanı'na İstanbulluların katılımıyla 2.000 fidan daha dikerek, "Benim İzim Benim İmzam" kampanyasını duyurdu. Kampanya kapsamında, her bir ağacın bir sorumluluk olduğu vurgusu yapılırken, SMS desteğiyle yeni fidanların toprakla buluşması sağlanacak. Yapılaşmanın önüne geçilemediği İstanbul’da kurtarılmış bir bölge olan 92 Ormanı’ndaki fidan dikim etkinliğine kültür sanat dünyasından Demet Evgar, Hare Sürel, Ayşe Melike Çerçi, Sermet Yeşil ve Ece Dizdar da katıldı. Farklı okullardan gelen 150 öğrenci, geleceğe mektup yazarak, özel tasarlanan zaman kapsülüne, 25 yıl sonra açılmak üzere mektuplarını bıraktı. Zaman kapsülündeki mektuplar, ÇEKÜL Evi'nde ayrılan özel bir köşede saklanacak ve ÇEKÜL'ün 50. yaş gününde açılarak kamuoyunun bilgisine sunulacak.
Etkinlikte doğaseverlere hoş geldiniz konuşması yapan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, "25 yıldır doğa ve kültürle varız diyoruz. Çünkü doğa olmadan ne insan ne de kültür olur. İstanbul gibi tarihi, kültürel ve doğal mirasıyla dünyanın gözünün üstünde olduğu bir kentte, değerlerimizi ortak geleceğimiz için yaşatmalıyız. Bunun yolu da tüm canlıların yaşam hakkını savunmaktan ve ‘miras’ değerlerimizi koruyarak geleceğe aktarmaktan geçer. O nedenle bugün 92 Ormanı’ndayız. Yıllar önce burada bir iz bıraktık; şimdi bu izi, İstanbullularla birlikte koruyarak, çoğaltarak, geleceğe taşımak istiyoruz” dedi.
ÇEKÜL Vakfı'nın fidan dikim etkinliği sırasında "Bir ormanımız daha olsun" sloganıyla başlattığı "Benim İzim Benim İmzam" kampanyasıyla, doğaseverlere çağrı yapıldı. "ÇEKÜL Vakfı'na yapacağınız bağışlarla bir iz bırakın, geleceğe imzanızı atın" çağrısına cevap verenler, "ÇEKÜL" yazarak 9290'a SMS attıklarında, yeni fidanların toprakla buluşması için 10 TL bağışta bulunmuş olacak.
ÇEKÜL Vakfı Genel Müdürü Yeşim Dizdaroğlu da bir konuşma yaptı: "92 yılında fidan diken çocuklar ağaçlarla beraber büyüdü. Ağaçlar büyüdü yeşillendi. Çocuklar o ağacı dikerek yeşil ile çevre ile tanıştı. Büyükler ise bir iz bırakmanın heyecanını yaşadı. Her biri o gün orada hayata ilişkin duruşlarına dair bir imza attı. O gün bu ağaçları dikenler aramızda. Onların artık birer ağacı var. Artık hepimizin bir ormanı var. Bu ormandaki her bir ağaç hayata dair sorumluluğun imzası gibi.”
92 Ormanı'ndaki ağaçların boyu 5 metreye ulaştı
ÇEKÜL Vakfı gönüllüsü İstanbullular; Mart 1992’de, gecekondulaşmayı önlemek ve kent içinde nefes alacak alanlar yaratmak amacıyla, beton yapılaşmanın tehdit ettiği Beykoz Kavacık’taki bir alanı ormana dönüştürmek için bir araya geldi. Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü, Orman Bakanlığı Marmara Bölge Müdürlüğü ve Alemdağ Orman İşletmesi ile teknik işbirliği yapıldı. İstanbullular 30 gün boyunca her gün otobüslerle alana taşındı, 217 hektar alana 100.250 adet akağaç, çınar, ceviz, akasya, fıstıkçamı, erguvan, kestane, meşe ve ıhlamur fidanı dikildi. ÇEKÜL Vakfı gönüllülerinin İstanbul Kavacık'ta oluşturduğu "92 Ormanı"ndaki fidanlar büyüdü ve bugün boyları 5 metreye ulaştı.
ÇEKÜL Vakfı’nın Türkiye’nin dört bir yanında yürüttüğü ağaçlandırma çalışmalarına 900.000 doğasever destek verdi; dikilen fidanların sayısı ise 4 milyona ulaştı.
ÇEKÜL VAKFI HAKKINDA
Türkiye'nin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında, vakıf statüsünde kuruldu. Doğa-kültür-insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu olan ÇEKÜL Vakfı, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla yaşama geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşimden ülke bütüne açılan bir yaklaşımla çalışmalarını sürdürüyor.
Kültürel ve doğal dokunun korunarak geleceğe aktarılması amacıyla yürütülen çalışmalar, sokak, mahalle, çarşı ölçeğinden kent-havza-bölge-ülke ölçeğine doğru genişledi. Ülkenin dört bir köşesindeki küçüklü büyüklü kentte, koruma hareketini koruma seferberliğine dönüştürerek; tarihi dokunun çağdaş kentle ilişkilendirilmesine, kentlere doğa ve kültür öncelikli bir gelecek vizyonu kazandırılmasına öncülük etti. Toprağı, yeşili korumak ve çoğaltmak için 1992 yılında İstanbul’da başladığı ağaçlandırma çalışmalarını Anadolu’nun her karışına yaydı. ÇEKÜL Vakfı köylerdeki kırsal mirastan, anıtsal yapılara, yaşam kültürüne kadar yok olup gitmek üzere olan kültürel mirasın korunmasını ve bu bilincin yayılmasını sağladı.