Antakya Gece Gündüz Çalışıyor
24 Ekim 2009, Antakya için tarihi bir gündü. 8 bin kişinin katıldığı Türkiye’nin ilk “Kültürel Miras Yürüyüşü”ne Mimarlar Odası gibi pek çok meslek odası, sivil toplum örgütleri, farklı dinlerin cemaat önderleri, öğretmenler, polisler, postacılar gibi meslek elemanları, engelliler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar kısacası yediden yetmişe her kesimden katılım olmuştu. ÇEKÜL Vakfı’nın desteklediği yürüyüşün ardından Valilik ve Belediye ortaklığında, gerek Antakya’da, gerek ÇEKÜL Vakfı’nda yapılan ve uzmanların katıldığı toplantılarda, koruma stratejileri belirlendi.
Valilik ve Belediye ekipleri bir yıldır gece gündüz çalışarak, kentin korunması gereken tarihi doku akslarını belirledi, projeler hazırlandı ve restorasyonlar başladı.
ÇEKÜL Vakfı inceleme heyeti, hız kazanan ve 2012 yılı ortalarına kadar çoğu tamamlanacak olan projeleri incelemek için Antakya’daydı.
5 Ekim Cuma günü, Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ve Antakya Belediye Başkanı Doç Dr. Lütfü Savaş’ın ev sahipliğinde, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in önderliğinde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi.
Toplantıya, Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü, ÇEKÜL uzmanlarından Faruk Göksu, Hurşit Arslan ve Nadir Mutluer, Belediye ve Valiliğin KUDEB ekipleri, Antakya İmar ve Şehircilik Müdürü Ayşe Kuseyri, Özel İdare Genel Sekreteri Muvaffak Özsoy, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tamer Gök ve Müdür İsmail Salman, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Mimarlar Odası Şube Başkanı Yaşar Coşkun, Arkeoloji Müzesi Müdürü Nalan Yastı, Adana Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü temsilcisi gibi, kültürel mirası koruma çalışmalarını yürüten ekipler katıldı.
Toplantıda, Kurtuluş Caddesi, Habibi Neccar Cami ve çevresi, kale ve çevresi teleferik projesi, 12 hanın yer aldığı tarihi Uzun Çarşı, Tarihi Valilik Binası restorasyonu, Kültür ve Sanat Evi ile Kadın Danışma Merkezi binalarının restorasyonu, Çankaya ve Örnek sokaklardaki Antakya evlerinin restorasyonu ve cephe sağlıklaştırması, Antakya Kent Müzesi, Ulaşım stratejileri ile bisiklet yolu ve parkları, restorasyon ustalarının yetiştirildi Kent Atölyesi gibi pek çok çalışma hakkında bilgiler verildi, uzmanların önerileriyle yeni stratejiler belirlendi.
Buna göre, Uzun Çarşı ve etrafı sokak sağlıklaştırma projesinin aslında bir “canlandırma” projesi olması gerektiği, Gazinantep Bakırcılar Çarşısı ile Bursa Hanlar Bölgesinde yapılan çalışmaların incelenmesi gerektiği, Antakya esnafı ve 12 esnaf örgütlenmesinin bu alanları ve kazandığı canlılığı mutlaka görmesi gerektiği konusunda görüş birliğine varıldı.
Adana Koruma Kurulu Başkanı ve Müdürü’nün toplantıya katılarak, projelerin hızla hayata geçmesi için koordineli çalışacaklarının mesajını vermeleri, diğer kentlerde yaşanan sorunların aşılacağının işaretiydi. Belediye ve Valilik ekiplerinin, projelerin biten bölümlerinin zaman kaybetmeden kurulun onayına sunmalarına ve görüş almalarına karar verildi. Böylece çıkabilecek sorunlara karşı zaman kazanımı sağlanmış olacak.
Tarihi kent merkezinde, yol yapımı ve doğal gaz borularının döşenmesi sırasında tespit edilen kemer ve roma tüneliyle ilgili çalışmalar da devam ediyor. Yerüstüne yakın bu alanların daha fazla olduğunun tahmin edilmesi nedeniyle, Belediye tarihi kentteki doğalgaz çalışmasını durdurdu. Kazılarda ortaya çıkan kalıntıların görünür olması için koruma örtüsü ve ışıklandırma yapılmasına karar verildi. Havanın kararmasına rağmen, toplantının ardından tarihi kent merkezinde incelemeler yapıldı.
Yol çalışması yapılırken bulunan Roma tüneli
Restorasyonu devam eden valilik binası
Köyler Yaşamalıdır projesi Antakya’da da uygulanacak
ÇEKÜL heyeti, Hatay Mimarlar Odası Şube Başkanı Yaşar Coşkun ve Belediye KUDEB ekibiyle birlikte köylere de bir inceleme gezisi düzenledi. Samandağ Kaymakamı Süleyman Özçakıcı da ekibe eşlik ederek bilgiler verdi.
İlk durak, Samandağ yolu üzerindeki, M.S. 6 yy’da yapılmış Aziz Simon Manastırı oldu. Rüzgâr güllerin gölgesindeki harabe manastırda henüz koruma çalışmaları başlamamış. Manastıra giden yolun bozuk olması ve yönlendirme tabelalarının yetersizliği nedeniyle, henüz gözlerden uzak. Manastır kısmen kayaların üzerine oyulmuş ve kesme taşlardan inşa edilmiş. Yapı planı haç formunda tasarlandığı için önemli bir örnek oluşturuyor.
Ardından Musa dağının eteklerine kurulan Batıayaz köyüne gidildi ve Batıayaz Ermeni Kilisesi incelendi. Yeniden işlevlendirilmesi konusunda Kaymakam Özçakıcı ile görüş alışverişi yapıldı. Yörenin en eski kilisesi, hem Samandağ hem de Antakya’nın kültür turizmi için önemli durak noktalarından biri.
Yöre için önemli bir başka değer ise, Hıdır köyündeki Hz. Musa Ağacı. Gövde çapı 7,5 metre olan anıt ağaç, 17 metre uzunluğunda ve dallarıyla birlikte yaklaşık 1,5 dönümlük bir alanı kaplıyor. Yörede yetiştirilen defne ağaçları ise defne yağı ve sabunu için kullanılıyor. Zeytin ağaçlarının da yoğun ve verimli olduğu Samandağ köyleri, zengin bir yaşam kültürüne sahip.
Ziyaretin son durağı Türkiye’nin tek Ermeni köyü Vakıflı oldu. Organik tarım yapılan köyde, nar ekşisi, zeytin yağı ve bol miktarda narenciye bulmanız mümkün.
Vakıflı Veterineri, Samandağ Kaymakamı, ÇEKÜL Vakfı Başkanı, Vakıflı Muhtarı
Geleneksel mimari dokusunun yaşav yaşaş kaybolmaya başladığı köylerde, Mimarlar Odası Temsilciliği, Samandağ Kaymakamlığı, ÇEKÜL Vakfı ve yöredeki sivil örgütlerin ortaklığında koruma çalışmaları başlatılacak. Hem mimari, hem yöresel değerlerin varlığını devam ettirmesi için Belediye ve Valiliğin KUDEB ekipleri de destek verecek. ÇEKÜL Vakfı’nın “Köyler Yaşamalıdır” projesi kapsamında değerlendirilecek olan Samandağ köyleri için yöre halkının talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar yürütülecek. Muhtarla ortaklık kurulacak. Köylerin arasındaki güzergâh yeniden gözden geçirilecek. Doğa yürüyüşleri için parkurlar oluşturulacak.