SİNAN’A SAYGI FOTOĞRAF YARIŞMASI KATALOĞU YAYIMLANDI
Mimar Sinan’ın simge isminden hareketle, mimarlık mirasını korumak, yaşatmak ve duyarlılığı yaygınlaştırmak amacıyla ÇEKÜL Vakfı’nın 1990 yılında başlattığı “Sinan’a Saygı” projesi kapsamında, Multi Turkmall’un kurumsal desteğiyle geçen yıl bir fotoğraf yarışması düzenlenmişti. Sinan'ın farklı eserlerindeki sayısız yorumunu bir araya getirmeyi, bu mirasa farklı bakış açılarını yansıtmayı amaçlayan Sinan'a Saygı Fotoğraf Yarışması'na katılan eserlerden oluşan seçki, sergilerin ardından bir katalogda toplandı.
‘Sinan ve Yaşam’, ‘Korunamayan Sinan’ ve ‘Kubbelerin Mimarı’ olmak üzere üç ayrı temada gerçekleştirilen yarışmaya; İstanbul'dan Kayseri'ye, Edirne'den Van'a, Sofya'dan Şam'a, Sinan'ın eserlerinin bulunduğu kentlerden 400'ün üzerinde fotoğraf katılmıştı. Internet üzerinden herkese açık bir oylamayla değerlendirilen fotoğraflardan, Sinan ve Yaşam kategorisinde Uygar Korça'nın Edirne'deki Sultan Selim (Selimiye) Camisi ile “Ustanın Mührü” adlı fotoğrafı, Kubbelerin Mimarı bölümünde Muhsin Divan'ın İstanbul'daki Sultan Süleyman (Süleymaniye) Camisi ile “Sinan
Fotoğraflar, 27 Mart’ta Ayasofya Müzesinde yapılan ödül töreni ve serginin ardından, Ağırnas’daki Mimar Sinan Müze Evi’nde, Edirne’deki Selimiye Darülhadisi’nde, Forum Bornova, Forum Trabzon, Forum Çamlık alışveriş ve yaşam merkezlerinde de sergilendi.
Ustanın Mührü / Uygar Korça
Yarışmada birinci olan fotoğraflarla birlikte, derlenen 48 adet renkli ve siyah-beyaz fotoğraftan oluşan katalogda, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ve Multi Turkmall’un CEO’su Levent Eyüboğlu’un giriş yazıları yer alıyor.
“Sorumluluklarımızı Anımsamak”
Prof. Dr.
“ÇEKÜL Vakfı’nın başlattığı ‘Sinan’a Saygı’ kampanyası, salt çağları aşan bir mimarın ürettiklerinin korunmasını sağlama anlamına gelmemektedir. Onun varlığından, simge değerlerinden ve kalıcılığı zorlayan yaratıcı gücünden yararlanarak, günümüzdeki çarpık gidişi somutlamak içindir. Toplumumuz, Mimar Sinan gibi çağları aşan bir yaratıcı gücün yapıtlarını geleceğe kimliğini koruyarak aktaramıyorsa, özlü-özgün değerlerinden yoksun yaşamayı göze alabiliyorsa, varlık nedenini yeniden tartışmak zorundadır.
“Sürekli yanlışlıklar, bir yerde doğruları bulmanın yolunu açabilir. Burada önemli olan ‘yanlışların doğruları tüketecek sınara’ ulaşmamasıdır. Bir noktada ‘dur’ diyecek gücün bulunmasıdır. Dağınıklığın örgütlü bir davranışla önlenmesidir; çünkü doğal-tarihsel-kültürel varlıklar ‘dönüşü olmayan’ yaşam kaynaklarımızdır. Bu değerlerin Mimar Sinan gibi ‘yaratıcı ellerde boyutlanmış sonuçlarını’ yok etme, yanlışı içinden çıkılmaz kılmakta, toplumun köklü birikimini gözden çıkardığının kanıtı olmaktadır. ‘Sinan’a Saygı’ kampanyası, bir bakıma herkese hesap sorma anlamına gelmektedir. Mimar Sinan’ın yapıtlarını, teker teker bulundukları koşullar içinde toplumun önüne, ‘kimsenin kaçamayacağı bir noktaya’ getirmek, kurum-kuruluş-kişilerin duyarlılığının ve sorumluluğunun sınırlarını ölçmektir.”
“Ölümsüzlüğün Mimarı Sinan”
Multi Turkmall’un CEO’su Levent Eyüboğlu ise, “Ölümsüzlüğün Mimarı Sinan” başlıklı yazısına, fotoğraf yarışmasının Ayasofya’da yapılan ödül töreni hatırlatarak başlıyor;
“Ayasofya bütün görkemiyle karşımızda duruyordu. Süren yenileme çalışmaları, insanın gözünü alamadığı bu eşsiz yapının gerçek rengini, dokusunu ortaya çıkartmıştı yer yer. İşte buradaki sergi salonunda açılacaktı; ÇEKÜL Vakfı’nın Sinan’ın eserlerindeki sayısız yorumunu bir araya getirmek, Sinan’ın mimarlık mirasına farklı bakış açılarını yansıtabilmek amacıyla Multi Turkmall’un desteğiyle düzenlediği Sinan’a Saygı Fotoğraf Yarışması’nın sergisi.
“[…] Ayasofya Müzesi’ndeki yarışma sergisi açılırken de misyonumuzla sosyal sorumluluğumuzun örtüştüğünü görmek ayrı bir heyecan ve gurur kaynağıydı bizim için. Kent insanlarına yeni yaşam alanları sunmak, gündelik sıradanlıkların sanatla, kültürle bezendiği caddeler, sokaklar, meydanlar ve yapılar oluşturmak bizim için ne kadar önemliyse, gittiğimiz her yerdeki kültür varlıklarını bugün işlevlerini koruyarak ya da yeni işlevler kazandırarak yaşatmak, doğanın çevrenin ve tarihin insanı var eden unsurlar olduğunu unutmamak da o kadar gereklidir. Bizim bu alandaki katkımız da ölümsüzlüğün mimarı bir ustanın önünde yaptığımız bir saygı duruşudur ancak.”
Kataloğun son bölümündeyse, Sinan’a Saygı Projesi Sorumlusu Ahmet Sezgin’in, “Fotoğraf Karelerindeki Kubbeler: Sinan’ın Mimarlık Mirasının Fotoğraflanması” başlıklı araştırma yazısı yer alıyor.