HASRET RÜZGÂRI: UNUTTUĞUMUZ DEĞERLERİ HATIRLATAN KİTAP

ÇEKÜL Yüksek Danışma Kurulu Üyesi, belgesel yönetmeni Hakan Aytekin’in “Hasret Rüzgârı” isimli kitabı yayımlandı. Hasret Rüzgârı, 1992 yılında TRT’ye Hollanda’dan yollanan bir istek mektubuyla esmeye başlıyor ve bugüne kadar hasretini dindiremiyor. Kitabın hikâyesini Ergun Kocabıyık’ın kaleminden yayımlıyoruz.

Hakan Aytekin’in Hasret Rüzgârı isimli kitabı, mektup türünün müstesna bir örneği olarak tanımlanabilir ilk elde. Ancak onu mektuplaşma kitaplarından ayıran pek çok özelliği var. Bunlardan en önemlisi de 1992’den 2006’ya kadar süren bu bir dizi mektuplaşmanın Hakan Aytekin’in kendisine yazılmamış bir mektuba yanıt vermesiyle başlaması. Mektup aslında, Hollanda’da yaşayan bir Süryani olan İsa Bakır tarafından TRT-INT’te yayınlanan “İstekler” programının yapımcılarına gönderilmiştir. İsa Bakır gurbetteki bütün insanlar gibi vatan hasreti çeken bir kişi olarak Orhan Gencebay’ın “Hasret Rüzgârı” isimli parçasının çalınmasını istemektedir. İsteği yerine getirilmiş midir bilinmez, ancak yüzlercesi gibi sonunda çöpe atılacaktır bu mektup da. İşte İsa Bakır’ın mektubunun ikinci yaşamı tam da bu noktada başlar. Onu çöpten çıkaran bir televizyon çalışanı, bu ilginç mektubu arkadaşı Hakan Aytekin’e gösterince, mektubun tırtıl misali başladığı yaşamı, bir kelebeğe evrilmesiyle devam edecektir. İşte Hasret Rüzgârı macerası da böylece başlar.

Bir belgesel film yönetmeni olan Hakan Aytekin’in yoluna ilk kez bu mektupla çıkan Süryaniler onun ilgi alanlarından birine dönüşür. 2001 yılında çektiği Işık Sesini Arıyor’da bu kültürü daha yakından tanıma/tanıtma fırsatı bulur. Şimdi İsa Bakır’ın sıla hasretini daha iyi hissetmektedir; bu duygu mektuplaşmaların başlangıcı için yeni bir itici güç olur.

Kitabın bir başka özelliği de Türkçe, Süryanice ve İngilizce olmak üzere üç ayrı dilde yazılmış bir metin bölümü dışında, yazarın çektiği fotoğraflardan oluşan başka bir anlatı bölümünün daha olması. Gerçekten de son derece incelikli bir şekilde sıralanmış fotoğraflar Süryaniler hakkında bambaşka bir dilde, söz denilen dolaylamayı devre dışı bırakarak fotoğrafın görsel diliyle doğrudan zihnimizin derinliklerine, belki de eskilerin kalp dedikleri yere uzanan bir hikâye daha anlatıyor. Neden mi, belki de yazarın, hasret duygusunu gidermede görüntünün sözden daha kuvvetli olduğunu bildiğinden.

Hasret Rüzgârı, hiç tanımadığımız bir insanın gurbetine katılmanın, onun sıla özlemini paylaşmanın, onun yalnızlığına ortak olmanın hikâyesi. Kim bilir belki de kendi vatanımızda hasretlik çekmemizdendir. Zaten kitap da “ağacından ayrı düşmüşlere” ithaf edilmiş.

Ergun Kocabıyık

HASRET RÜZGÂRI
Hakan Aytekin
106 sayfa 
28x28 cm.
Ciltli, mat kuşe, 55 adet renkli fotoğraflı.
ISBN 9944-5573-0-7

Kitapla ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için http://www.hasretruzgari.org/ adresini ziyaret ediniz.