Merzifon’da üç kuşaktan dayanışma örneği | ÇEKÜL

Merzifon’da üç kuşaktan dayanışma örneği

05.09.2016

Mutfaklar, sofralar bir evin bireylerinin en önemli paylaşım alanlarından biri. Merzifon’da üç kuşak kazanların, fırınların, çömleklerin etrafında buluştu ve örnek bir dayanışmayla 11 geleneksel yemek yaptı; bu paylaşımın, aktarımının tadını çıkardı.

ÇEKÜL Vakfı ve Merzifon Belediyesinin 2 yıldır devam eden Canlandırma Projesinin bir parçası olarak hazırlanan Kuşaktan Kuşağa Merzifon Yemekleri Atölyesi, 11 geleneksel lezzetin hazırlandığı, dört mahalleden her yaştan yetişkinin ve çocuğun katıldığı bir şenliğe dönüştü. 25 - 26 Ağustos’ta sabah erkenden başlayan yemek pişirme şenliği, Merzifon Belediyesi tarafından restore edilerek Mahalle Evi olarak işlevlendirilen Ulukuşlar Konağındaki ziyafetle tamamlandı. Etkinlikle birçok amaç gözetildi; mahalle sakinleri ile Ulukuşlar Konağını buluşturmak, Merzifon yemek kültürünü tanımak, Cumhuriyet öncesi Merzifon mutfak kültürüyle tanışmak bunlardan bazılarıydı.

Keşkekten, incir tatlısına lezzet cümbüşü

İsimleri benzerlik gösterse de bu yemekler farklı lezzet, malzeme çeşitliliği ve hazırlama yöntemleriyle; yüz yıllardır kesintisiz yaşamın devam ettiği Anadolu topraklarında pişiriliyor. Yaşam kültürümüzün önemli miraslarını gelecek kuşaklara aktarmayı, dayanışma, birliktelik, paylaşım ve bilgi aktarımını hedefleyen atölyede; keşkek, baklalı dolma, kuru erik bastısı, incir tatlısı, kalbura bastı, topalak çorbası, et yahnisi, horozlu bulgur pilavı, saç üstü, yanuç ve kızılcık kompostosu yapıldı.

Merzifon Amerikan Koleji (The Anatolia College in Merzifon) aşçısı Boğos Piranyan tarafından 1914 yılında yazılmış olan “Aşçının Kitabı” adlı yemek kitabından ve Merzifonlu kadınların tariflerinden derlenen yemekler, Merzifonlu kadınların erkeklerle birlikte geliştirdiği dayanışma yöntemleriyle çocuklara anlatıldı ve pişirildi.

Önemli bir kültürel pratik

ÇEKÜL Kent Çalışmaları ekibi etkinliği kurgularken; yemeğin gündelik hayatı oluşturan önemli kültürel etkileşimlerin başında geldiği, toplumsal ve kültürel kimliğin önemli bir parçası olduğu düşüncesiyle yola çıktı. Yemeğin kokusuyla, tadıyla zihinde ve vücutta bıraktığı izlerin beden ve bedensel pratiklere etkisi düşünüldüğünde, yeme-içme pratiklerinin sadece toplumsal olanı yansıtma açısından değil, aynı zamanda toplumsal olanı kurma açısından da çok merkezi bir yerde duruşu etkinliğin önemini artırdı.

80 mahallelinin dayanışmasına türküler eşlik etti

Sohbetin, türkülerin, manilerin, hikâyelerin de yeri vardı Yemek Atölyesinde. Erkekler dibekte haşhaş döverken, kadınlar bir yandan ekmek teknelerinde hamur yoğurdu; kızılcık kazanı başında türküler söylendi, maniler okundu. Müjgan teyze incire ceviz doldururken, Güllü abla kalbura bastının nasıl yapıldığını anlattı çocuklara. Yorgunluk atmak için bahçelerde semah dönüldü. Kadın, erkek, çocuk yaklaşık 80 kişi 3 farklı evde bu lezzet şenliğinin bir parçası oldu.

Ulukuşlar Konağı Mahalle Evinin ilk etkinliği

Yemek atölyesi, Merzifon Canlandırma Projesinin en önemli kazanımlarından biri olan Ulukuşlar Konağı Mahalle Evinin açılış etkinliği oldu. Pişirilen yemekler, Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı ve diğer davetlilerin katılımıyla konakta ve bahçesinde kurulan sofralarda hep birlikte yendi.   

Yaklaşık 200 kişinin katıldığı davette, çocuklar iki gün boyunca öğrendiklerini Alp Kargı ve davetlilerle paylaştı. Merzifon Günleri için kente gelen sanatçılar, yazarlar, çizerler, araştırmacılar, gazeteciler de çocukları dinleyerek Merzifon’un yöresel lezzetleriyle ilgili bilgi aldı.

Kuşaktan Kuşağa Merzifon Yemekleri Atölyesinin her aşaması fotoğraf ve video çekimleriyle belgelendi. Elde edilen görüntüler bir film ve kitapçıkta toplanacak.

 

Geniş fotoğraf albümü için tıklayın